Avrupa’nın kalbinde bölünme tartışması

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde Avrupa Parlamentosu seçimleri heyecanı yaşanırken, birliğin merkezi Belçika yarın genel seçimler için de sandık başına gidecek.

Avrupa basınına göre, seçimlerde zafer kazanacağı düşünülen ayrılıkçı aşırı sağcıların yükselişi AB’de şok etkisi yaratabilir.

Anketlere göre, Belçika’nın bölünmesini savunan aşırı sağcı Flaman Çıkarı partisinin (VlB) seçimden birinci çıkması bekleniyor. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan Flamanların bağımsızlığını ve görece daha yoksul olan Valonlarla ayrılığı savunan partiler açık ara önde görünüyor.

PARÇALANMIŞ SİYASİ YAPI

AB ve NATO merkezlerine ev sahipliği yapan ülkede yaşanan bölünme tartışması, seçim kampanyasına damga vurdu.

Belçika’nın en popüler siyasetçisi haline gelen partinin 37 yaşındaki lideri Tom Van Grieken, ülkenin egemenliğinin AB’ye terk edilmemesi gerektiğini savunarak milli kimliğe vurgu yapıyor. Hollandalı aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders’e de yakın olan Van Grieken, AB’nin göçmen politikalarına karşı çıksa da birlikten ayrılma önerilerini reddediyor.

Belçika’nın Flaman, Valon ve Brüksel-Başkent bölgesi olmak üzere üç bölgeye ayrılması, parçalanmış bir siyasi sisteme de yol açıyor. 2019’da yapılan seçimlerin ardından 653 gün hükümetin kurulamadığı ülke, dünyada “bir seçimin ardından resmi bir hükümet olmadan geçen en uzun süre” rekorunu elinde bulunduruyor. 

Belçika’da ayrılıkçılar, Britanya’daki İskoçlar ve İspanya’daki Katalanlardan farklı olarak ülkede çoğunluğa sahip. Bağımsızlık yanlısı milliyetçi Flaman partiler, azınlık olan Valonlara göre çok daha fazla vergi ödemek zorunda olduklarını ve bunun sürdürülebilir olmadığını söylüyor.

On yıllardır süren ve son yıllarda hızla büyüyen Flamanlar ve Valonlar arasındaki bölünme, sadece Belçika’da değil farklı ayrılıkçı hareketlere de ev sahipliği yapan Avrupa’da tartışma yaratıyor.